#ef7e12

Takımın Duygu Kargaşası Yaşadığı Anlarda, Kalemin Gücüne İnanın

 

Belkıs Tezbaşaran // Allianz Türkiye – Çevik Koç

Her gün belli bir zaman ayırıp düşüncelerimizi olduğu gibi kağıda dökmek, bizi ağırlaştıran yüklerimizden, dışa vuramadığımız sıkıntılarımızdan kurtulmaya yardımcı olabilir. 

Dolu dolu bir gün yaşıyorsunuz. Eve geliyorsunuz, keyfiniz yerinde, ailenizle güzel bir akşam geçiriyorsunuz. Uyuyorsunuz. Sıcacık yatağınızın soğuk beton kütleleri ile örtüleceği aklınızdan bile geçmiyor. İşte Gaziantep’te, Kahramanmaraş’ta, Adıyaman’da olan da aynen bunun gibi bir gecenin sabahıydı. Gece, bitmeyen sallantılarla kâbusa dönüşmüştü. 

Büyük Güneydoğu Depremi’nin yaşandığı şu dönemde hepimiz yıkıldık. Tüm o canlar, uzakta da olsa bizim de canımız oldu. Acılarına ortak olduk, çaresizliklerine çare olmaya çalıştık. Nerede olursak olalım, aldığımız nefesten, yediğimiz yemekten, sıcak yatağımızdan utanır olduk. Hiç kolay değil. Ne kadar olabilirse yaraların sarılması en büyük temennimiz. 

Peki bu duygu karmaşasında biz nasılız? Sen nasılsın? Hiç düşündün mü? İnan bana yalnız değilsin. İşte tam da bu noktada sana minik ama çok etkili bir önerim olacak. Bu kısacık paylaşımın sonunda az da olsa ruhun şifalanacak. Nasıl mı? Gel anlatayım.

Yazmanın terapi etkisi 

Bilim insanları insan psikolojisine çareleri araştırırken; düşüncelerimizi kâğıda dökmenin olumsuz düşüncelerden kurtulmak adına kullanılabilecek etkili bir yol olduğunu kanıtlamışlardır. 

Hayat boyunca pek çok durumda üzgün ve kayıtsız hissettiğimiz bir aşamadan geçeriz ve bizi istila eden bu duygunun nedenini bilemeyiz. Bazen bu duyguları açığa çıkarmak zordur. Öfke, üzüntü, melankoli ya da bizi köşeye sıkıştıran herhangi bir duygu. Bunun hakkında yazmak zihnimizi iyileştirmenin ve fikirlerimizi düzene koymanın bir yoludur.

Sosyal psikolog James Pennebaker tarafından çok sayıda araştırmayla ele alınan dışavurumcu yazı (expressive writing) pratiği; zihnimizde olup bitenleri olduğu haliyle, kendimizi tamamen akışa bırakarak, dilbilgisi kurallarını umursamadan, belirli bir sürede ve o süre dolana kadar yazmayı sürdürerek kağıda aktarmayı içeriyor.

Bu şekilde yazmak, gerçeklerin üzerine örttüğümüz örtüleri kaldırmak ve birileri tarafından kabul görmek için taktığımız maskeleri indirmek için etkili bir yöntem olarak görülüyor. 

“Yazmak insanın kendi düşüncelerini görünür hale getirmesine ve gözden geçirmesine yardımcı olmaktadır. Konuşmak ile yazmak aynı etkiyi yaratmaz. Konuştuğunuzda eksiklerinizi görmek kolay değildir. Yazdığınızda, hikâyenin eksik hatalı parçalarını görme şansınız olur.” Psikolog Yrd. Doç. Dr. Ferahim Yeşilyurt 

Herhangi bir sansür uygulamadan, beğenilmek, onaylanmak, yargılanmak gibi kaygılar gütmeden, kendimizi bastırmadan, içimizden geldiği gibi zihnimizden geçenleri kâğıda döktüğümüzde; düşüncelerimiz, inanç kalıplarımız, beklentilerimiz, hayallerimiz, duygularımız hakkında önemli bilgiler edinebiliriz. Bu sayede otomatik pilotta yaptığımız pek çok davranışın arkasındaki duygu ve durumla nasıl başa çıktığımızı görme şansımız olur.

Ruha faydalı ritüel 

Bu yöntemi kendi hayatımıza bir ritüel olarak alalım ve şifalanalım derseniz yapmanız gereken çok basit: 

Minimum 15-20 dakika ve her gün düzenli bir şekilde zaman ayırmanız size, sonucunda pozitif gelişmeyi adım adım gözlemleyeceğiniz bir yenilenme sürecini deneyimleme şansı yaratacaktır. Ancak böyle bir süreç içerisinde serbest akışa geçebilir, özgürleşebilir ve tam olarak derinlerimizdekini çıkarmaya meyledebiliriz.

Bunun için tek ihtiyacın bir kalem ve bir boş sayfa ve tek kural yazmaya başladıktan sonra süreniz dolana kadar yazmaya devam etmenizdir. 

  • Gözlerini kapat
  • Konuya odaklan
  • Duygu ve düşüncelerini fark et
  • Kendi yazma hızında kesintisiz bir şekilde yazmaya başla ve süre sonuna kadar yaz
  • Takılırsan takıldığın kelimeyi arka arkaya yaz
  • Bilinç akışını olduğu gibi kağıda dök
  • Unutma bunu sadece sen okuyacaksın, kimse okumayacak

Kafanda dönüp duran duyguları dışa vurmak ve bu tekniği uygulamak bize ne mi kazandırır?

  • Kaygılarımızı yatıştırır
  • Kendimizi baskılamanın, üzerimizde yarattığı stresi azaltır
  • Zihnimizin her köşesinde dolaşma fırsatı sağlar
  • Kalbe ve karaciğere faydası vardır 
  • Düşüncelerimizi sıraya koymayı sağlar
  • Kafamızda tam olarak oturtamadığımız belirsiz duygularımızın yerini bulmasını sağlar
  • Farklı bakış açıları yaratır
  • Karar verme süreçlerimizi kolaylaştırır
  • Sebep-sonuç ilişkilerinin daha sağlıklı yürümesini sağlar

Bu çalışmayı takımlarınızda da uygulayabilirsiniz. Yoğun geçen sprintler sonrası takımın duygu kargaşası yaşadığını gözlemlediğiniz bir an bu çalışmayı takımınızla birlikte deneyimlemek size katkı sağlayacaktır.

Üzerimizde duygusal yük oluşturan olaylar, olumsuz duygular, öfke, isyan, inkâr, üzüntü ve stres dayanılmaz hale geldiğinde kaleme sarılın. Göreceksiniz, kalem size iyi gelecek😊

 

Ufak bir not: Bu konu hakkında merak ettiklerini sormak için buraya tıklayarak bize ulaşabilirsin.

 

Kaynakça:

Hiperaktivist 

Wengood.com 

Trunçgil.com 

Pennebaker 1997 

Yorumlar

Resimli CAPTCHA
Resimde görünen karakterleri girin.