#ef7e12

Evet ve Hayır Cevaplarının Özüne Bakma Yılı

Feral Sunar // Allianz Türkiye - Çevik Koç

Yılın ilk iki ayı göz açıp kapayıncaya kadar geçti. Yeni yıla girerken dünyadaki kuşkusuz herkesin aklında bazı kararlar vardı. Sıra keyfinizi yerinize getirecek ve sizi biraz da şaşırtacak haberde: insanların yeni yıl kararlarında tutarlı olup olmadığının belli olduğu zaman diliminin tam ortasında duruyoruz. Yani, Mart ayının. 

 

“Hayatındaki en önemli şey ne?” Evet, hayatın olağan akışında kendimize çok da sormadığımız, büyük bir soru bu. Ancak artık bir karar, dönüm noktası ya da bir zorluk anında kendime sakince bu soruyu soruyorum. Soruya samimi ve net bir cevap vermeyi başarırsam sonrası basit. Çünkü seçenekler belli: Şu an önemli olan şey “bu” ise, diğer her şeyi ortadan kaldırabilirim!

“Daha azın disiplinli arayışı” bu yıl tam da ihtiyacım olan şey. Greg McKeown’un Nova Kitap’tan Ladin Arda çevirisiyle yayımlanan “Özcülük” (Essentialism) isimli kitabı “daha sade bir yıl ama nasıl?” diye soran iç sesime deva oldu. Önünüze uygulaması imkansız bir hedef mi koydunuz yoksa sizi gerçekten dönüştürecek bir karar mı aldınız, tam da böyle bir dönemde, size de ilham olmasını umduğum bir yaklaşımdan söz edeceğim. 

Kendime not olarak aldığım bölümlerden, bu dönüşüm yaklaşımını özetlemek isterim. 

Özcülüğü besleyen 2 ana fikir var:

İlki, evet derken hayır dediğimiz pek çok şeyin olduğu ve eşit çabalarımızın her zaman eşit sonuçlar doğurmadığı. Biraz açarsam;

  • Hayatta evet dediğimiz şeyler yüzünden pek çok şeye de hayır diyoruz. Ben bunu basitçe “her seçim bir vazgeçiştir” diye kodluyorum. Bu da “evet”lerimin ne kadar değerli olduğunu ve “hayır” demekten hiç de korkmamam gerektiğini bana hatırlatıyor.
  • Yaptığımız işlerde eşit birim çaba her zaman eşit sonucu vermiyor. “Her şeyden ama biraz” çabalarımın bende yarattığı tatminsizliği düşündüğümde evet ya da hayır dediklerimi seçerken “en iyi evet”lere odaklanmanın önemini ve aslında içten içe “eh işte, evet” dediğim konuların aslında birer “hayır” olabileceklerini fark ediyorum.

Çevik koç olduğumuz takımlarda “önceliklendirme” konusunu her fırsatta vurguluyoruz. Takımlarda gözlemlediğim, önceliklendirme konusunda verimli olan takımların, en büyük katkıyı sağlayanlar olması. Kitaptan ilham aldığım bir alıntı ile konuyu bağlayayım: 

“Yaşamınızdaki öncelik sırasını siz belirlemezseniz, bunu sizin adınıza bir başkası yapar.”  

Yapabileceğin en yüksek katkıyı yapma konusu kritik. Yazar bunu şöyle formüle etmiş: 

“Hayatta seni zorlayan, sığ sulara çekip boğan, 3 temel varsayım var; eğer bu 3 yanlış varsayımı sen 3 temel gerçeklik ile değiştirebilirsen, gerçekten önemli olanı bulup, yapabileceğin en yüksek katkıyı yaparak yaşarsın.”

  1. “Yapmam gerekiyor” değil “Yapmayı seçiyorum.”
  2. “Bunların tümü önemli” değil “Sadece birkaç şey gerçekten önemlidir.”
  3. “Her ikisini de (hepsini de) yapabilirim” değil “Herhangi bir şey yapabilirim ama her şeyi yapamam.”

Pek çok şeyde olduğu gibi bu da pratikle öğrenilen bir alışkanlık elbette. Yaptıkça alıştığın, alıştıkça daha kolay yaptığın ve bir süre sonra da otomatik pilota geçerek nasıl yaptığını bile hatırlamadığın.

“Güzel diyorsun ama nasıl” dediğinizi duyar gibiyim. Yazar bu noktada basit bir formül veriyor. En yüksek katkı noktamızın nerede olduğunu belirlemek için önce keşfetmeli; önündeki seçenekler arasında hayati önemde olanları önemsiz olanlardan ayırmalı; önemsiz olanlardan vazgeçmeli, elemeli, ardından da engelleri ortadan kaldırarak hayati önemdeki birkaç şeyi gerçekleştirmelisin.

Özcülük yolunda, nasıl “keşfedeceğimizi”, nasıl “eleyeceğimizi” ve nasıl “gerçekleştireceğimizi” de bir güzel çerçevelemiş kitap. Her bir başlık altında yardımcı olacak uygulama örnekleri var. İçlerinden bu yıl en çok ihtiyacım olanı buraya alayım.

Hayır Repertuarı

Bu uygulama hayati önemdeki şeylere odaklanabilmem için önemsiz olan şeyleri elememi sağlayacak yöntem. Pratik burada da anahtar. Pratik yaptıkça düzenli olarak zerafetle ya da kibar şekilde hayır demek kolaylaşıyor ama öncesinde bir hayır koleksiyonumuz olması kritik. 

  • Profesyonel koçlukta da ara ara kullandığım “tuhaf sessizlik kuralı” (Jeff Bezos ve Tim Cook’un tüm röportajlarında kullandığı “awkward silence” kuralı, cevap vermeden önce genellikle beş ila 15 saniye arasında duraksamak için kullanılıyor) en kolay hayır. Çoğu zaman soru ile sizin vermeye hazırlandığınız cevap arasındaki o sessizlik anı, cevabınızı bile beklemeden karşı tarafın farklı bir alternatife gidişini sağlıyor.
  • Yapmanızın istendiği bir şeye “evet yaparım ama elimdeki hangi işin önceliğini azaltayım” sorusuyla karşılık vermek de ustaca gizlenmiş bir hayır. Sprint koşan takımlarda takım üyelerini cesaretlendirdiğim bir konu.
  • “Ajandamı kontrol edip size dönüş yapayım” çok klasik bir cümle olsa da halen çok geçerli ve çok da etkili.
  • “Ben yapamam ama şu arkadaşım bununla ilgilenebilir” destekleyici ve yol gösterici bir hayır. 

Çinli bir mucit, dilbilimci, romancı, filozof ve tercüman Lin Yutang’ın da dediği gibi “Hayatın bilgeliği tali şeylerin yok edilmesinde gizlidir.” O zaman hayati önemde olan birkaç şeyi önemsiz olan pek çok şeyden ayırdığımız ve hayati önemdeki şeyleri zahmetsizce gerçekleştirdiğimiz, “hayır”larımız sayesinde kendimize en büyük katkıyı sağladığımız bir yıl olsun.

Kaynakça

https://www.youtube.com/watch?v=eDBYci4Vy2k

 

Ufak bir not: Bu konu hakkında merak ettiklerini sormak için buraya tıklayarak bize ulaşabilirsin.

Yorumlar

Resimli CAPTCHA
Resimde görünen karakterleri girin.