Şenol Bahçelik // Allianz Türkiye - Çevik Koç
Hepimizin sahip olduğu en sınırlı kaynak zamandır. Özellikle günümüz dünyasında, zamanın en değerli sermaye olduğunu söylemek yanlış olmaz.
Gecikmenin maliyeti, bir işin veya projenin planlanan sürede tamamlanmamasının yol açtığı maliyetleri ifade eder. Bu maliyetler, zamanın nasıl kullanıldığına bağlı olarak değişkenlik gösterebilirler.
Çeviklik ise işletmelerin hızlı değişen koşullara uyum sağlamalarını ve sürekli olarak değer üretmelerini sağlayan bir yaklaşımdır. Değişimin hızını ve rekabet ortamının etkilerini yakından takip eden kurumlar, çeviklik (agility) kavramının hayati bir öneme sahip olduğunun farkına vararak aksiyon almaya başladılar bile.
Sevgili Bahar Demir’ in “Zeigarnik Etkisi” isimli yazısını okuyanlar, yapacağımız bir işi ertelemenin bizi nasıl etkilediğini hatırlayacaktır. Şimdi bir adım ileri gidelim ve düşünelim: Ya gecikmenin bir de faturası varsa?
Bu makalede, neden zamanın en değerli sermaye olduğunu ve çevik prensiplerin gecikmenin maliyetini düşürmede nasıl kritik bir rol oynayabileceğini inceleyeceğiz.
Hadi gelin önce Zamanın değerini ve Gecikmenin Maliyetini kısaca bir inceleyerek başlayalım;
Zamanın Değerini Anlamak ve Gecikmenin Maliyeti:
Günümüz iş dünyasında, hız ve zaman büyük bir rekabet avantajıdır. Hızlı kararlar almak, hızlı tepki vermek ve hızla değer sunmak işletmeler için kritik.
Yanlış yönlendirilen zaman, kaynak israfına yol açabilir. İşletmeler, zamanlarını en değerli projelere ve görevlere odaklayarak kaynaklarını koruyabilirler.
Gecikmenin maliyeti, bir ürünün veya hizmetin planlanan bitiş tarihine ulaşması gereken zamanla, teslim edildiği zaman arasında geçen sürenin yol açtığı maliyeti ifade eder. Her ürün veya hizmet için zamanında tamamlanma önemli bir faktördür. Gecikmeler, maliyetlerin artmasına, kaynakların boşa harcanmasına ve hatta müşteri memnuniyetsizliğine yol açabilir.
Değer yaratma süreci, bir projenin veya bir ürünün hayata geçirilmesi sürecidir. Bu süreçte belirli bir değer veya fayda oluşturma hedeflenir.
Değer ise en sade haliyle, müşteriye sağlanan fayda, rekabet avantajı veya işletmenin geliri gibi unsurları kapsar.
Gecikme neden pahalıdır?
Gecikmenin maliyeti, ürün veya proje tamamlanma süresinin planlanandan fazla uzaması durumunda ortaya çıkar. Bu gecikme süresi boyunca, müşteriye sağlanması gereken değer ertelenir veya kaybolur. Değer kaybı, müşteri memnuniyetsizliği, müşteri kaybı, gelir kaybı veya rekabet gücünün azalması gibi sonuçlara yol açar. İşte, bu kayıpların finansal ve iş süreçlerine ilişkin maliyetleri Gecikmenin Maliyeti olarak ifade edilir.
Hızlı Değer Yaratmak için Çeviklik’ in ne gibi katkıları olabilir?
Çevikliğin katkıları en başta, müşteri odaklılık, esneklik ve hızlı değer yaratma yeteneği ile açıklanabilir. Çevik çalışma, müşteri gereksinimlerine hızla yanıt verme, ürün veya hizmeti sürekli olarak adapte etme ve pazara hızlı bir şekilde sunma yeteneğini de beraberinde getirir. Bu sayede, müşteriye daha hızlı değer sunulabilir ve gecikmenin maliyeti minimize edilebilir. Çeviklik, kurumlara rekabet avantajı sağlar ve değer yaratma sürecini hızlandırır.
Çevik uygulamalarla Gecikmenin Maliyeti Azaltılabilir mi?
Çeviklik, yaptığımız işe yönelik yaklaşımımızı iyileştirirken, çevikliğin olmazsa olmazları doğru uygulandığında gecikmenin maliyeti de kendiliğinden düşebiliyor. Hadi gelin çeviklikle gecikmenin maliyetini azaltmanın yollarından birkaçını hatırlayalım:
- Önceliklendirme: Çeviklik, işletmelere en değerli projeleri belirleme ve bu projelere öncelik verme yeteneği sunar. Böylece, müşteriye en hızlı şekilde değer sunulur ve gecikmenin maliyeti minimize edilir.
- İteratif Geliştirme: İteratif geliştirme, ürünün veya projenin küçük parçalara bölünerek, her bir iterasyonda değerli bir ürün veya hizmet sunmayı hedefler. Bu, müşteri geri bildirimine dayalı olarak sürekli adapte olmayı mümkün kıldığı için gecikmeleri en aza indirir.
- Sürekli İletişim ve İş birliği: Çeviklik, sürekli iletişim ve işbirliği ile güçlendirilir. Proje paydaşları arasında düzenli toplantılar, takım üyeleri arasında şeffaf iletişim kanalları ve birlikte çalışma araçları kullanmak, gecikmelerin önlenmesinde önemli bir rol oynar.
- Sürekli İyileştirme: Çeviklik, süreçlerin sürekli olarak gözden geçirilmesi ve iyileştirilmesini teşvik eder. Farklı proje yönetimi tekniklerini kullanarak süreçleri optimize etmek, gecikmelerin maliyetini azaltır ve verimliliği artırır.
Özetle; Zaman, günümüz dünyasının en değerli sermayesidir. Gecikmenin maliyeti, işletmeler için ciddi bir endişe kaynağı olabilir, ancak çevik prensipler zamanın etkili bir şekilde kullanılmasına yardımcı olabilir. Çeviklik, hızlı değer yaratma ve müşteri gereksinimlerine uyum sağlama yeteneği ile gecikmenin maliyetini kendiliğinden azaltma gücüne sahiptir. Bu nedenle, işletmeler zamanlarını en iyi şekilde kullanarak müşteri ihtiyaçlarına hızla yanıt verebilir, rekabet avantajı elde edebilir ve başarıya ulaşabilirler. Zaman en değerli sermayemizdir ve çeviklik, bu sermayeyi en iyi şekilde değerlendirmemize yardımcı olabilecek bir yaklaşımdır.
Ufak bir not: Bu konu hakkında merak ettiklerini sormak için buraya tıklayarak bize ulaşabilirsin.
Yorumlar